14 Ocak 2016 Perşembe

Eskişehir - 1 devamı kesin gelecek

Yılbaşı kararları gazım hali hazırda devam ederken kararların ikisini(Bol bol seyahat ve ailene zaman ayır) içinde bulunduran bir Eskişehir gezisi ile merhaba :)

Bir haftasonu Eskişehir kaçamağı yaptık dede ziyareti amaçlı. Ama gezme kısmını da ihmal etmedik ;) Ayrıca Eskişehir'i bu kadar soğuk olmasına, zaman kısıtı olmasına rağmen çok sevdim ve çok beğendim.  Eskişehirli'lerin Yılmaz Büyükerşen'i neden sevdiklerini anlıyorum. Adam bildiğin şehri yeniden inşa etmiş ve bir Avrupa kenti haline getirmiş.

























Bu Avrupa'da çekildim desem herkes  yer, yemez mi? Biraz uçtum mu ne :)

Aslında eski trenlerin olduğu zaman trenle gitmek isterdim Eskişehir'e ama kısmet onu yapamadım. Hızlı tren seçeneği var ama Pendik'e kim nasıl gidecek peeeh dedik ve otobüs bileti aldık. Anadolu yakasından gece 2 otobüsüne bindik sabah 6'da Eskişehir'de idik. Artık otobüslerde geniş ve rahat koltuklu gece uyuduk. Kamil Koç'un bizim gideceğimiz tarafa servisi vardı . Ancak Eskişehir küçük bir yer olmasına rağmen 7  tramvay hattı var. Otogarın önünden tramvay'a binip rahatça gideceğiniz yere ulaşabilirsiniz. Sabah çok erken olduğu için eve gidip biraz kestirdik.

Biraz uyuduktan sonra kendimizi yollara vurduk. Bazen kocam için üzülüyorum. Zavallıcık benim deli gibi gezme huyumdan o da eziyet çekiyor. Sazova parkı diğer gideceğimiz yerlere daha ters oldu için ilk oraya gidelim dedik. Biz Tepebaşında kalıyoruz Kırmızı 17 nolu otobüs hattı ile önünde iniyorsunuz. Eskişehir'de trafik falan sorunu yok. Park kocaman bir alanda. İçini trenle gezebiliyorsunuz. O kadar büyük yani.

İstasyonda biraz tren bekledim ama gelen giden olmadı

Gölde ördekler ve kuğular var tabiki daha önceki (bakınız Londra yazısı) Kuğu besleme deneyimimden sonra bulaşmadım :) Ayrıca siyah bir kuğu vardı bildiğin tırstık. Bu kadar çatık bakan kuğu olmaz ki canım.  Gölün etrafını gezdik. 

Korsan gemisi Masal Şatosu Tren istasyonu ve göl :)

Şato göl ördekler hayat çok acayip yahu


Korsan gemisi ve Masal şatosu en ilgimi çeken kısımlardı. Geminin üstünü kapattıkları için içine girmedik giriş 2 tl idi. Masal şatosu benim gibi bir prenses için yapılmıştı adeta :) İçi de çok şirin heykellerle dolu.

Cadı Hanselle Gratel'i yemiştir toktur bence

Çocuklara Dede Korkut ve diğer masallarla turlar yapılıyor.Bu turlar 5 tl ama giriş katını ve terası ücretsiz gezebiliyorsunuz. Çocuk olasım geldi. Hatta parkta çocuklar gibi oradan oraya koşturdum. Kaydıraklar oyuncaklar ayrı güzel. Uslu ve iyi bir cocuk olduğum için Şirinler köyünü de buldum :)) Her kaydırak ayrı bir şekilde kimi su aygırı kimi dinazor kimi timsah.

Masal satosunda kocayla selfi :)



 

Heyoo kendime ev buldum :)

 

Kütüphane nasıl ama.

 

Gizeme çıkan merdivenler
 

Şatomun terası :)
 

Kule tanıdık geldi mi ;)

Bu arada bu şatonun kuleleri Türkiye'deki ünlü kulelerden ilham alınarak yapılmış. 
Galata Kulesi, Kız Kulesi, Topkapı Sarayı Adalet Kulesi, Antalya Yivli Minare, Ankara Ata Kule. Bunlar bizim tanıyabildiklerimiz. Toplam 26 kule varmış. 

 

Şirinler beni aralarına aldı :) Çok uslu bir çocuktum  ne de olsa :))

Bu kadar koşturma ve çocuklaşma sonucu karnımız kazındı ve güzel kafelerin olduğu Adalar'a doğru parka girdiğimiz yerden 16 nolu minibüslere bindik. Adalar'a 5dk falan yürüyorsun ama ben zaten gezmek istediğim için sorun değil.
 

Porsuk Çayı - Adalar

 

Bakmayın siz gülümsediğine çilesi çok 10 yüz milyon fotoğraf çekti :))

Dikkat yazının bu kısmı yoğun yeme için içerir :) Aslında yediğin içtiğin senin olsun gezdiğin gördüğünü anlat felsefesinde olacaktım ama yok yok bunları sizinde tatmanız lazım ;) Sokak simitçilerin aldığımız simitler normal taş fırına göre biraz değişik ve çok lezzetli idi deneyin derim. Oradan sonra İzmir Kömürde Sandviç'te kumru yemelisiniz. Salam sosis sucuk falan sevenler için taşa taşa hazırlanmış bir sandviç.

Yemeğime dokunursanız naparım bilmiyorum :)) Kumru başarılıydı iyi acıkmışız.

Porsuk çayı boyunca dolaştık. Etrafa bir sürü kafeler var. Gençler cıvıl cıvıl. Şehrin en hareketli yeri. Yazın Porsuk'ta gondollar da dolaşıyormuş ama kışın su donduğu için barajın kapakları kapatılıyormuş ve tabi gondollar falan çalışmıyor.  Adalar'dan çarşıya doğru yürümeye başladık. Papağan'da çibörek yemeden olmaz diyip durduk.  Bir porsiyonda 5 adet var diyince biz zaten tatmak için yediğimizden 2 kişi 1 porsiyon aldık. Belki bana kızacaklar vardır ama çibörek ehh olmasa da olur gibi geldi bana. Hani güzel mi evet güzel ama bana pek bir numarası yokmuş gibi geldi.  Kıymalı börek işte.

 
Papağan'da Çibörek - evet ben de beni öldürebilirim


Caddenin hemen karşısında Köprübaşı caddesinde Lületaşı Çukur Çarşıya uğrayıp hediyelik olarak Lületaşından kolye küpe tespih alabilirsiniz. Ben 1 kolye, küpe, 2 yüzük ve 1 tespihe 50 TL verdim. Pazarlık yapıldı biraz tabi ama bana uygun geldi. Hanımlar hem kendilerine buradan bir şeyler alabilir yada beyler hanımlar için ;) Eskişehirli bir arkadaşımızın bize tavsiye edip mutlaka ekler yiyin dediği Altıkardeşler pastanesini aramaya koyulduk. Köprüden karşıya geçip İlk sola dönüp Porsuk caddesinde biraz ilerleyince Ziraat bankasının karşısında minik bir dükkan :) Tam sevdiğim gibi ben öyle zincir yerleri çok sevmem ama böyle çok bilinmeyen içeriye bir kaç masa ancak konulan yerleri daha çok severim ve hep bu tip yerler daha iyi yapar. 2 büyük ekler 1 muzlu pasta yedik ve yediğim en güzel eklerdi diyebilirim. Bunların yanında 2 çay ile beraber 11tl tuttu. Yani çok da uygun fiyata.

Öksüz doyuran ekler ve arkadan kareye giren muzlu pasta

 Bir lokma bir şey daha yersek fazla şişirilmiş balon gibi patlayacağımız için buradan Odunpazarına doğru yürümeye başladık. Çarşıya geri dönüp Hamam yolu caddesinden dümdüz yürüyerek Odunpazarına gidilebiliyor. Biz gitmedik ama Eskişehir hamamlarıyla meşhurmuş. Şifalı termal su varmış. Nelere yarıyor araştırmak lazım. Ama hamama giderseniz bir gün gider. Sabah erken gidip eve gelince de bir gündüz uykusu lazım çünkü :) Bu yol trafiğe kapalı ve yolun ortasında çok güzel bir park var. Resmen huzurun inşa edildiği yeri bulduk desem yeridir bu park için. Bu caddenin Odunpazarına yakın kısmında 1268 yılında Selçuklu'lardan kalma Alladdin Keykubat Camii var. Bu camii tam bir Selçuklu mimarisi sade ve tuğlalardan minaresi ile çok değişik geldi bana.
Caddenin Karşısı da meşhur Odunpazarı Eskişehir'deki ilk yerleşim yeri. 2 katlı eski evler restore edilmiş ve güzel şirin bir mahalle çıkmış ortaya. Çoğu ev şu an ya restaurant ya atölye yada otel olarak kullanılıyor.
Odunpazarı - Minnak evli arnavut kaldırımlı sokaklar en bir sevdiğim

 
Foto çekilecek yer yaparlarda ben çekilmez miyim :)


 
Odunpazarı Öncesi

 
Odunpazarı Sonrası

Kapılarla aramda değişik bir ilişki var mutlaka gittiğim yerlerde bir kapı bulup foto çekileceğim.

Aslında büyük bir bölge biz biraz evlerin arasında dolaşıp Kurşunlu Külliyesine doğru yukarı çıkıyoruz. Kurşunlu camiini de gezdikten sonra ayaklarımızın isyannnnına dayanamayıp Alaaddin Caminin oradaki tramvay ile eve doğru yola koyuluyoruz. Şehrin güzel taraflarından bir diğeri tramvay sayesinde ulaşım çok kolay.  Akşamı biz dedemizle vakit geçirdik ama siz Atatürk bulvarında yürüyüş yapabilir yada 2 eylül caddesi ile Cengiz Topel arasındaki Barlar sokağında eğlenebilirsiniz. En meşhur eğlence mekanı 212 imiş benden söylemesi ;)

Pazar günü kahvaltımızı dedemizle yaptıktan sonra otogara doğru tramvay ile gittik. Biraz erken varmıştık ve yakınlardaki Kentparkı gezelim dedik. Kentpark içinde şu meşhur plajın olduğu park. Adam Eskişehir'e deniz getirmiş daha napsın ya diyorum ama Büyükerşen'in durmaya niyeti yok bu yüzden kendisine buradan saygılar hürmetler. Bu parkta da Kent Plajı, iskele, kapalı yüzme havuzu, pony'lerin yaşadığı bir hara ve tabiki koşu ve bisiklet yolları var. Yine kocaman ve etkinlik dolu bir park. Buranın içinde de biraz dolaştıktan sonra otobüs saatimizin yaklaşması üzerine otogara doğru yürüyoruz.
Kesinlikle ve kesinlikle bir kez daha gelmek üzere Eskişehir'e güle güle diyoruz.

 
Kentpark - İskele buldun mu foto çektirmeden olmaz :)

Bunlar kısaca benim yapabildiklerim ama bana yap diye tavsiye edilenleri sizinle paylaşmadan edemiyorum. Sonuçta benim becerip gezememem bundan sizinde mahrum kalmanızı gerektirmez yada gerektirir mi :)
Neyse liste aşağıdaki gibi :

Gezilecekler
  1. Odunpazarı
  1. Balmumu müzesi (Odunpazarında)
  1. Kentpark
  1. Sazova Parkı
  1. Şelale Park
  1. Devrim Arabası
  1. Adalar
  1. Doktorlar caddesi
  1. Taşbaşı
  2. Gece Barlar sokağı


Yeme içmeler :)
  1. Süreya Pastanesinden Petifur
  2. Karakedi Bozacisindan Boza
  3. Altıkardeşler Pastanesinden Ekler
  1. Sağlık Pideden pide yada kebap
  1. İzmir Kömürde Sandaviç'te Kumru
  1. Sokak satıcılarından Simit
  1. Balaban Köfte
  2. Papağan'dan Çibörek
  3. Odunpazarından Cevizli Haşhaşli (yada herhangi bir pastaneden)
  4. Met Helvası
  5. Mercimekli Mantı




Not :Eskişehir 2  yazısını yapmayı çok istiyorum. İlk hedef bu listeleri tamamlamak. Ama sizlerin de önerileri varsa her zaman açığım ;)

2 yorum:

  1. 40 yıllık eskişehirliyim ben bu kadar güzel anlatamazdım

    YanıtlaSil